Allah, yaratmış olduğu insanı, her tür bilgiyi değerlendirebilecek, anlayıp kavrayabilecek şekilde donatmamış olsaydı insanın hayvandan farkı kalmazdı; düşünemeyecek, üretemeyecek, imar ve inşa edemeyecekti.
***
Allah’ın insanı yaratırken onun fıtratına doğru ile yanlış, gerçek ile sahte, hak ile bâtıl arasında ayrım yapabilme yeteneğini yerleştirmiştir. İnsanın bütün varlığıyla teslim olması gereken fıtrat dini, buna uygun davranmayı gerektirir. Allah’ın varlığını ve birliğini anlayıp kavrayabilmesine imkân veren ve insana doğuştan bahşedilen bu yetenek, onun fıtratına nakşedilen ilahî kanunlar, Hak dinin gereğidir
***
***
İnsanın maddî yapısında belli ve değişmez yaratılış kanunları bulunmaktadır,
***
İnsan-toprak ilişkisi meselenin bir başka yönündür. İnsan da toprak da çeşit çeşittir. Her insanın iç dünyası, düşüncesi, kabiliyeti farklı olduğu gibi, toprak da böyledir; kimi toprak suyu emmeden tutarken, kimi suyu hemen emer, kimi toprak serttir, fayda vermez…
***
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder