Bu Blogda Ara

26 Mart 2019 Salı

Emin olmayanlar varsa akıl, kainat, eşya, ilim ve Kur'an orada duruyor! Kitabın ortasından hüküm vermeye son...

Kitabın ortasından hüküm vermeye son... ile ilgili görsel sonucu
Emin olmayanlar varsa akıl, kainat, eşya, ilim ve Kur'an orada duruyor!
Kitabın ortasından hüküm vermeye son...
Dinin herkes için geçerli bir tanımı yapılabilir mi? Dinin başlangıcı sorunu bugüne dek henüz herkesin kabulleneceği bir çözüme kavuşturulamamıştır.
Bu gün itibarı ile mümkündür.
YAŞAMIN İLK BAŞLANGICINDAKİ ÖLÇÜ; KAİDELER....
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=618154541969284&id=100013242319421


Ramazan Yaman
"HADİS İNKÂRCILIĞI" KILICINA BOYNUNU UZATMADAN OLMAZ!
Artık açık konuşalım. Kimsenin Hz. Muhammed'i bildiği falan yok!.. Arap kültür kalıbına dökülmüş ve paketlenmiş bir "rasül" anlatılıyor. Aynı kaynaklardan birbiriyle çelişkili tasvirler... Bir söz (hadis) söyleyip sonra dönüp aksini "söyleyen" bir elçi!.. Sonra yine sözü rivayet edenlerden alıp aklınca "bir usul" bulup bunları 30 küsur kategoriye ayırıp sahih olanı bulmaya çalışan hadis toplayıcıları...
Kur'an'da anlatılan Muhammed (s a.v) ile yarışa çıkarılmış başka bir "Muhammed!" Kur'an'a inanmayıp, rüyalara yatarak, beşeri yöntemler uydurarak, nakleden hakkında güvenilir -güvenilmez, makbul- kezzap,(yalancı) diye kategorize edilerek, yerine göre kalbi okunarak, günün siyasi, sosyal, kültürel koşullarından ve şartlarından etkilenerek, siyasi iktidardan korkularak, beklentiye girilerek veya muhalif duruşuna destek için kullanılarak, objektif olmanın mümkün olmadığı zaman dilimlerinde Kur'an'a eklemlenen bir külliyat!..
Peygamberden rivayet edildiği söylenen, ya da bağlamından, şartlarından koparılarak herşeyi dinin içine doldurup dine güya "yardımcı" olmayı hedefleyenler bilerek veya bilmeyerek bu dine neler ettiler!..
Bugün din hadislerin Kur'an'dan önce geldiği ön kabulüyle anlaşılıyor. Hadislerin de vahiy olduğunu söylüyor, en makul noktada durduğu varsayılanlar bile..
Koskoca adam diyor ki; "...hadislerin vahiy olmadığını, sadece Kur'an'ın vahiy olduğunu varsayarak dini anlamaya çalışırsan çarpık din yorumu çıkar" diyor. Yani dini peygamberden 200 sene sonra ortaya çıkıp hadis toplayan ve kendi aralarında bile uzlaşamayan kişilerin eline terkediyorsun!
Ravilerin, muhaddislerin kendi aralarındaki çelişki ve güvensizlik dine de güvensizlik oluyor. 30 küsur kategoriye ayırdığın hadislerin ışığında ümmet de 30 bine bölünüyor! Sonra hadislere vahiy diyorsun, içinden din seçip almaya kalkıyorsun.
Hadisler bir buçuk milyon adet, yani bir buçuk milyon adet dinin oluyor! Ümmet bir buçuk milyon hadis üzerinden bir buçuk milyara bölünüyor! Eh zaten o kadar müslüman var! Her müslümana birer adet "din" düşüyor!
Sonra da "müslümanlar birlik olmalı! Tefrika haramdır! Müslüman kardeşleriz!" diye bildik klişeleri sıralıyorsun!
Sen dinin dibine bir buçuk milyon tefrika barutunu koyup, hadiscilik dininin bombasını yerleştirip, ayrılık ateşiyle ateşlemişsin! Allah'ın gönderdiği vahyin yanına "hadislerde vahiydir!" deyip onları da koyarak, sonra "vahiyleri!" kulların kurduğu disiplinlerle ayrıştırıp, tartıştırıp, "vahyi" tartışılır hale getirmişsin! Tabi "hadis vahyi" tartışılıyorsa, Allah'ın vahyi de tartışılır hale geliyor! Allah'ın göndermiş olduğu vahyi "koruyamadığını" iddia ediyorsun!.
Vahyin kıyamete kadar korunacağını da boşa çıkarıyorsun! Çünkü eğer hadis vahiyse ve bu vahyin hangisinin sahih, hangisinin zayıf ve uydurma olduğu hakkında bir anlaşmaya varılamadıysa, din hala "açık değildir!" Sen "vahyi gayri metluvların" hangileri olduğunu tartşmayı tamamlayamadıysan, "dinde tamamlanamamıştır!"
Oysa Allah apaçık olduğunu ve tamamlandığını söylüyor. Hadis vahiyse ve "korunamadıysa" vahyin içine yalan karıştığı, israiliyat karıştığı, yalancı ravilerin aktardıklarıyla doğru söyleyenlerin aktardıkları "vahyin" karıştığı, ayıklanmak için yüzyılların yetmediği ortaya çıkmış olur! Ki İslam bundan münezzehtir.
Öyleyse, hadis dediğimiz şey, Peygamberin ağzından çıkmış olsa bile Kur'an'ın oradakilere bir izahı, bir açıklamasıdır. Onlara yardımcı olduğu gibi bizede yardımcıdır. Kur'an ve akıl ile mutabık olup olmadığı tek kriterdir. Falanın filanın rivayet ettiği, güvenilir güvenilmez olduğu gibi subjektif kannatler geçerli olamaz... Çünkü kime göre güvenilir veya güvenilmez!.. Ona güvenen veya güvenmeyenlere biz neden güveneceğiz veya güvenmeyeceğiz?...
Bir sürü çelişkiye inandığımızda ve daha ötesi hadisi vahiy olarak kabul ettiğimizde, 1 buçuk milyon birbiriyle çelişkili sözün, birbirini yalanlayan, bazen birbirini katleden insanların tek söz sahibi olduğu bir dine inanırız ki, bu asla korunmuş ve kıyamete kadar korunacak olan Allah'ın dini değildir!
Allah'ın olmayan ama "İslam" etiketi vurulan bu dini, rüyalara yatarak, Allah ile "görüşerek!" Peygamberle akşam yemeği yiyerek, daha kurulmamış mahşer meydanına giderek, cehennemden adam kurtarmaya giderek, hurilerin kime düşeceğini tasnif etmek için taşları eline alıp sayarak, kerametler gösterek, Mehdi olarak gelerek bu dinin ölmemesi için beslemek zorundadır! Yoksa bu "din" ölür gider!
Birileri mutlaka yalan üretmek zorunda! Birileri fetö olmak, öteki daiş olmak, bir diğeri metö, beriki El kaide, uzaktaki boko haram olmak zorunda! Bir diğeri akademik ünvan alıp devletin kanalında cariye anlatmak, biri kütük ağlatmak, şurdaki "yetiş geylani!" biri mevla, biri Bedî, diğeri "mobil ilah" olmak zorunda!
Diğeri tevbe, yanıbaşındaki yanmaz kefen satmak zorunda ve basındaki köşecileriyle, topladığı kelle sayısıyla siyasi iktidarları etkilemek, onlara yön verme gücüne ulaşmak zorunda... Yani bu "dini" bir şekilde ayakta tutmak zorundalar!..
Mutlaka Kur'an'ı dinin tek kaynağı olarak söyleyenlere ve Muhammed'in (s.a.v) onun ancak daha iyi anlaşılmasına yarayan sözlerinin olduğunu, onun din koyucu olmadığını söyleyenlere küfür etmek zorundalar!
Bu "dinin" adına da "İslam" dediğinde Kur'an okumanın haram olduğu öğretilen sürülerin gerçek islamı öğrenmeleri mümkün değildir...
Gerçek islamı bilmeyenlere din adına ne satarsan sat almak zorundalar! Yoksa dünyaları karardığı gibi ahiretleri de zindan olur! Çünkü "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" (!)
Şeyhlerin rüyalara yatarak Allah rasülüne "danıştığı" rivayetleri inkar etmek "şeytanın yoluna bilerek teslim olmaktır!" bu dine göre!..
Bu her ne kadar Allah'ın dini olmasa bile insanları elinin altında tutmak ve siyasi ve toplumsal olaylarda çıkarının lehine yönlendirmek, kızdıklarına sürü halinde tepki vermeleri için motive etmek, slogan attırmak, küfür ettirmek, linç etttirmek için çok kullanışlı ve Allah'ın dininden daha "işlevsel" daha pratik, daha kullanışlı bir "dindir!"
Zannın üzerine din bina ettiğinde dini de zanlaştırıyorsun ve ümmetin eline şiacılık, sünnicilik, selefçilik, tarikatçılık genel adlarında toplanan binlerce versiyonları olan dinler kuruyorsun, bunlar üzerine rengarenk düşmanlıklar inşa edip ümmeti birbirine boğdururken kendin üzerinde sefa sürüyorsun! Din bir döneme hapsolmuş eşyalar ve davranışlara tıkıştırılıp peygamberin misyonu katledilirken din dediğin şey elinde bir cellada dönüşüyor!
Hasılı kelam;
"Hadis inkârcılığı" kılıcına boynunu bilerek uzatmaktır, Allah rasülünü anlama gayreti bu diyarlarda... Çünkü Allah rasülünün neyi söyleyip neyi söylemeyeceğini Allah'dan daha iyi bildiğini iddia eden, onları sorgulamanın ve onların rivayet ettiklerinden şüphelenmenin kafirlik derecesi, Allah'ın ayetlerini inkarın küfründen bir buçuk milyar kat daha fazladır!
Daha fazla da olabilirdi! ; Fakat sayımız ancak bu kadar!.. Hakikati anlatan, akla ve sünnetullaha seslenen, Kur'an'ı açıklayan veya yorumlayan hadislerin neden piyasa değerinin olmadığını iyice anlamak lazım! Çünkü o hadisler sürüye tek tek düşünmeleri gerektiğini, tek başlarına hesap vereceklerini, sürü değil birlik olmaları gerektiğini, din adamlarıyla değil dinin adamlarıyla birlikte olmaları gerektiğini, kula teslim olmak değil, eleştirmek gerektiğini söylüyor...
Allah rasülünün ağzından çıkan sözlerin ayet koktuğunu, Kur'an tüttüğünü bilmek her müslüman için mümkün... Yeterki kimseye akıl teslim edilmesin; Allah özgür akla vahyini her an indirecektir! Emin olunamayanlar varsa akıl, kainat, eşya, ilim ve Kur'an orada duruyor!
Tekrar tekrar, derin derin, dert dert, beyin beyin, kalp kalp, keder keder, birey birey, toplum toplum okuyalım! Yeterki Allah'a din anlatan şarlatanlardan, Peygamberi Allah'dan daha iyi bildiğini iddia eden hokkabazlardan, Kur'an'ın üzerine binlerce "din" adına yazılmış külliyatlardan ve Allah'dan korkmayanlardan korkmayalım.
Şunu bilelim ki; Kur'an her düzeyde akla yardımcıdır. Eksiğimizi de birbirimizin aklıyla tamamlarız. Fakat asla aklı ve vicdanı birbirimize satmamak ve köle etmemek şartıyla...
Ramazan Yaman

Beğen
Yorum YapPaylaş
Yorumlar
Emin olmayanlar varsa akıl, kainat, eşya, ilim ve Kur'an orada duruyor! Kitab...: Harika içerikler keşfedin ve ilgi alanlarına tutkuyla bağlı kullanıcılarla bağlantı kurun.

12 yorum:

  1. Bu kifayetsiz kişiliklerle uğraşmanın zamanı değil.Gelecek nesillere,şu fikirleri paket olarak hazırlamalıyız.
    https://plus.google.com/u/0/109838719669290377148/posts/4p6FMWvzjTz
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=632449913873080&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  2. Yeryüzüne yönelik vahiy merkezli bir proje olan İslam, ancak bu şekilde müminlerden oluşan bir ümmet aracılığıyla hayata geçirilebilir. Bu ümmet, birlikte yaşama bilinciyle olacaktır.
    Bizlerinde yaşamının olmazsa olması budur. Artık kardeşliğimize duygu döşemenin vaktidir. Artık farklılıkların; zenginlikler olma vaktidir. Sizler benim adı konulmamış dava ortağımsınız. Hadi birlikte, beraberce “bir olalım” bir olmada gayeyi birlikte yaşama sayalım.
    https://plus.google.com/109838719669290377148/posts/B2botWYycmf
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=632601403857931&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  3. İnsan yalnızca kavramına sahip olduğu şeyi görebilir.
    "Kavramına sahip olmadığınız bir şeyin hakikatini inşa edemezsiniz."
    Bu kifayetsiz kişiliklerle uğraşmanın zamanı değil.Gelecek nesillere,şu fikirleri paket olarak hazırlamalıyız.
    https://plus.google.com/109838719669290377148/posts/RfCVaQjWkZk
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=632700027181402&id=100013242319421
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=372757416508999&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  4. DİKKAT... Ey iman etmiş kimseler! Sizden olmayan (kendi seviyenizde) olmayanlardan sırdaş/sıkı arkadaş edinmeyin. ÂLİ İMRÂN.118.
    https://plus.google.com/109838719669290377148/posts/7La6Rb4dQMv
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=633548620429876&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  5. Ülkemizde kandiller “hurafe” pazarlama zamanlarıdır.
    Eğer sen mirac olayını kendin yaşayabiliyor ve rabbine beş vakit secdelerini burak eyleyip yükselebiliyorsan, miracın mübarektir zaten! Benim senin miracını tebrik etmeme veya sorgulamama lüzum yoktur! Allah görmektedir.
    Mirac dediğin, rabbine kalbini teslim edip, dünyalık hay huydan azad olmaktır! Yapma bana öyle senin dilinle benim fiziksel kulağım arasında kalacak "kandil edebiyatı!"
    https://plus.google.com/109838719669290377148/posts/Ukuni4rERCr
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=635879080196830&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  6. Doğru anlayabilmek için din adına, Kur’an adına ne biliniyorsa bir kenara bırakılmalı, tıpkı peygamberimiz gibi ..
    Emin olmayanlar varsa akıl, kainat, eşya, ilim ve Kur'an orada duruyor! Kitabın ortasından hüküm vermeye son...
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=701947240256680&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  7. İslam kelime-i tevhit ile başlıyor. Biz kelime-i tevhidi çokça ve mekanik bir şekilde tekrarlıyoruz. Bir hürriyet ifadesi olarak görmüyoruz.
    Tabî ki şu-anda iyice zıvanadan çıkmış olan Dünyâ’yı tâmir etmek kolay değildir ve çok zordur.
    Bu gün itibarı ile mümkündür
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=826392967812106&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  8. Aslında vakıaya bakarken,ilişki kurarken eşyadaki özelliği baz alırsak bütün problemler çözülür.
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=858931011224968&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  9. Bugün İslam dünyasında yaşanan din, Kur’ân kaynaklı bir din değildir. Kur’ân’ın arka plana atıldığı, devre dışı bırakıldığı ve dikkate alınmadığı bir din anlayışı ve pratiği hüküm sürmektedir. İslam Dininin yegâne kaynağı olan Kur’an, din anlayışımızın ve uygulamamızın kaynağı olmaktan uzaklaştırıldı. Bir takım çevreler bununla da yetinmeyerek Kur’an’ın yerine geçirmek için, kendi elleriyle yazdıklarını, üç on paraya satmak üzere “bu Allah katındandır…” (2/Bakara: 79) diyerek insanları aldatmaktadırlar.
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=865705263880876&id=100013242319421

    YanıtlaSil
  10. NEREDEN NEREYE...!
    Sen istersen şeytanı ve diğer güçleri kullanabilirsin.!
    Ben cenneti garantiledikden sonra gerisi vız gelir
    Kitabın ortasından hüküm vermeye son...
    https://t.co/og9mGVWNGw

    YanıtlaSil
  11. "Kitabın ortasından..." diye bir tabir var ya, işte bu tam olarak o kısım....
    https://www.facebook.com/watch/?ref=saved&v=1236122967239131

    YanıtlaSil
  12. Aslında vakıaya bakarken,ilişki kurarken eşyadaki özelliği baz alırsak bütün problemler çözülür.
    Dalında uzmanlaşmış kişileri bir araya getirip bu insanlığın problemine çözüm getirmek gerekir.
    Kişilerin algılaması düzelmeden ortam düzelmez.
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=858931011224968&id=100013242319421

    YanıtlaSil