Ruh zehirlenmesinin tedavisi oldukça güç, hatta bazı ahvalde âdeta imkânsızdır. Zira çok defa hissedilmez onun ağrısı-sızısı; duyulmaz bir hekime gidilme arzusu. Dolayısıyla da böyle biri kalbî ve ruhî hayat itibarıyla ölü gibidir ama varamaz farkına işin vahametinin. Dahası, iç dünyası açısından en tiksindirici deformasyonlara maruz kaldığı hâlde, şuursuzca, mevcut tahribatına yeni yeni tahribatlar ilâve etme arkasında koşar durur da göremez o kapkaranlık sonucu; göremez, zira o, ruhen zehirlenmekle bir basiret körlüğü yaşamaktadır.. görülecekleri mahiyet-i nefsü’l-emriyelerine uygun göremez.. “Görüyorum!” dediklerinin de arka planlarına akıl erdiremez. Nasıl erdirebilir ki, felç olmuştur onun idrak sistemi.. kırılmıştır ruh anatomisinin kolu kanadı.. ve işlemez olmuştur mantığı, muhakemesi.. dolayısıyla da değerlendiremez olup bitenleri, tefrik edemez akı-karayı. Zira zehir dumura uğratmıştır ondaki idrak ve temyiz kabiliyetlerini. Öyle ki, bu hâli ile o, zehri panzehir gibi görmekte; deniz suyuyla susuzluk giderme türünden, içtikçe yanmakta ve yandıkça da içmeye devam etmektedir.
İnsan ruhunu zehirleyen faktörler sayılmayacak kadar çoktur ve bunlardan bir tanesi dahi insanı insanlığından uzaklaştıracak mahiyettedir. Bunların birkaçının birden bulunması ise, Arap’ın “dâü’l-udâl” dediği maraz türünden, kâbil-i iltiyam olmayan iç içe ne illetlere ne illetlere sebeptir!.. Kibir, gurur, bencillik, ucub, fahirlenme, şöhret hissi, makam tutkusu, alkışlanma ve takdir edilme arzusu, servet sevdası, nefis ve hevâ esareti, menfaat ve çıkar zaafı, sonradan bulma ve görme küstahlaştırması… gibi hususlar bunların başında gelir. Bunlara karşı açık duran biri, enâniyeti, çalımı, cakası, şımarıklığı ve kaba tavırlarıyla öyle bir şirazesizlik sergiler ki, gayrı egosantrizm çağlayanına yelken açmış böyle birine -Hak’tan ekstra bir inayet olmazsa- ne o en güvenli sahiller, ne o en müsait limanlar, ne de herkese kucak açan o şirin rıhtımlar hiçbir şey ifade etmez ve o, sürüklenir narsizm çağlayanlarıyla Nemrutların, Şeddadların, Amnofislerin… helâk olup gittikleri girdaplara doğru. Sürüklenir gider de görüp sezemez o kahreden sû-i âkıbetini ve lânet ile yâd edilen biri hâline geleceğini. Görüp sezemez zira o, ruhu zehirlenmiş, mantık ve muhakemesi meflûç bir düşünce fakiri; hayatını hayvânî ve cismânî zevklerin tesirinde sürdüren şehevât-ı nefsâniyesi güdümünde bir bohem; mal-menâl, dünya debdebe ve şatafatını hak duygusu yerine koymuş bir sapkın; geçici zevk u safaları ötelerin ebedî güzelliklerine ve Hak hoşnutluğuna tercih etmiş bir kör, bir sağır, bir kalbsiz ve hayvânî tutkularının dürtüleriyle yarınları görmeyen bir hissizdir. Bir âyet-i kerimenin mazmunu çerçevesinde böyle biri şöyle resmedilir: Büyülenmiştir kadınlara/kızlara, yığın yığın mala, mülke, menâle; altına, gümüşe, dolara, dinara; ata, katıra ve emsaline -günümüz açısından- zırhlı lüks arabalara.. ve daha ne dünyevî debdebe ve ihtişama… Bu pes bayağı şeylerle görmez olmuştur öteler adına vâdedilen baş döndürücü güzellikleri ve Hak nezdindeki hüsn-ü âkıbeti.
https://fgulen.com/…/caglayan-yazila…/51587-ruh-zehirlenmesi
**********************************************************
Not; Zehirlenme olayı bu notu yazan kişide de mevcuttur aynı diyanet görevlileri veya yaratanına muhalefet eden kişiler gibi.
*************************************************************
Tedavisi.
Mefhumlar; zihinde vakıası idrak edilebilen manalardır.
http://huseyinsas.blogspot.nl/…/mefhumlar-zihinde-vakas-idr…
Şahsiyeti tedavi edilmesi gereken Diyanet mensupları ve sistemi onaylayanlar.
İlişkilendirme anında insanın bilgileri ve vakıayı ölçmede
kullandığı kaide veya kaideler nefsiyetin ve akliyetin oluşumunda yani belirli bir şahsiyetin oluşumunda en büyük etkendirler.Akliyetin oluşumunda kullanılan kaide ve kaideler, nefsiyetin oluşumunda kullanılan kaide veya kaidelerle aynı olmazsa insanda bulunan akliyet ve nefsiyet birbirinden farklı olur. Çünkü o zaman insan, eğilimlerini iç dünyasında var olan kaide veya kaidelere göre ölçer. Yönelticilerini akliyeti oluşturan mefhumların dışındaki mefhumlara bağlar. Bu durumda ise fikirleri ile eğilimleri başka başka, birbirine zıt, farklı olur. Böylece seçkin olmayan bir şahsiyete sahip olur. Çünkü kelimeleri ve cümleleri anlayışı, vakıayı idraki, eşyaya olan meylinden farklı bir şekilde meydana gelir.
Bu nedenle şahsiyetin tedavi edilebilmesi ve seçkin bir şahsiyetin oluşturulabilmesi, ancak insanın akliyeti ve nefsiyeti için aynı anda ancak tek bir kaidenin bulunması ile gerçekleşir. Yani bağlantı kurma esnasında bilgileri ve vakıayı değerlendirmede kullanılan kaidenin, yönelticilerle mefhumlar arasındaki sentezin sağlanmasında da aynen kullanılmasıyla tek kaide ve tek ölçü üzere seçkin bir şahsiyet oluşur.
https://www.youtube.com/watch…
https://www.youtube.com/watch…
https://www.youtube.com/watch…
https://www.youtube.com/watch…
http://huseyinsas.blogspot.nl/…/mefhumlar-zihinde-vakas-idr…
https://www.youtube.com/watch…
GENELDE İNSANLIĞIN ÖZELDE MÜSLÜMANLIĞIN YOL AYIRIMI.
http://bredaholland.blogspot.nl/…/genelde-insanligin-ozelde…
https://fgulen.com/…/caglayan-yazila…/51587-ruh-zehirlenmesi
**********************************************************
Not; Zehirlenme olayı bu notu yazan kişide de mevcuttur aynı diyanet görevlileri veya yaratanına muhalefet eden kişiler gibi.
*************************************************************
Tedavisi.
Mefhumlar; zihinde vakıası idrak edilebilen manalardır.
http://huseyinsas.blogspot.nl/…/mefhumlar-zihinde-vakas-idr…
Şahsiyeti tedavi edilmesi gereken Diyanet mensupları ve sistemi onaylayanlar.
İlişkilendirme anında insanın bilgileri ve vakıayı ölçmede
kullandığı kaide veya kaideler nefsiyetin ve akliyetin oluşumunda yani belirli bir şahsiyetin oluşumunda en büyük etkendirler.Akliyetin oluşumunda kullanılan kaide ve kaideler, nefsiyetin oluşumunda kullanılan kaide veya kaidelerle aynı olmazsa insanda bulunan akliyet ve nefsiyet birbirinden farklı olur. Çünkü o zaman insan, eğilimlerini iç dünyasında var olan kaide veya kaidelere göre ölçer. Yönelticilerini akliyeti oluşturan mefhumların dışındaki mefhumlara bağlar. Bu durumda ise fikirleri ile eğilimleri başka başka, birbirine zıt, farklı olur. Böylece seçkin olmayan bir şahsiyete sahip olur. Çünkü kelimeleri ve cümleleri anlayışı, vakıayı idraki, eşyaya olan meylinden farklı bir şekilde meydana gelir.
Bu nedenle şahsiyetin tedavi edilebilmesi ve seçkin bir şahsiyetin oluşturulabilmesi, ancak insanın akliyeti ve nefsiyeti için aynı anda ancak tek bir kaidenin bulunması ile gerçekleşir. Yani bağlantı kurma esnasında bilgileri ve vakıayı değerlendirmede kullanılan kaidenin, yönelticilerle mefhumlar arasındaki sentezin sağlanmasında da aynen kullanılmasıyla tek kaide ve tek ölçü üzere seçkin bir şahsiyet oluşur.
https://www.youtube.com/watch…
https://www.youtube.com/watch…
https://www.youtube.com/watch…
https://www.youtube.com/watch…
http://huseyinsas.blogspot.nl/…/mefhumlar-zihinde-vakas-idr…
https://www.youtube.com/watch…
GENELDE İNSANLIĞIN ÖZELDE MÜSLÜMANLIĞIN YOL AYIRIMI.
http://bredaholland.blogspot.nl/…/genelde-insanligin-ozelde…
Seyirci koltuğundan kalkmalı ve hangi yolda yürüdüğümüzü gözden geçirerek etrafımızı kuşatan karanlıklardan sıyrılacak bir ışık bulmalıyız.
YanıtlaSilGENELDE İNSANLIĞIN ÖZELDE MÜSLÜMANLIĞIN YOL AYIRIMI.
https://plus.google.com/109838719669290377148/posts/WiC3JjAi4v1
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=629347117516693&id=100013242319421
Mâhiyeti,Bir şeyin içyüzü, aslı, esası. Bir şeyin neden ibâret olduğu, künhü, esası, hakikatı.
YanıtlaSilDüşüncelerini ölçüp tartmadan konuşan kişi şeytana teslim olmuş kişidir.
Düşünmesini bilirseniz ilim için, yorumlama için ve hepsinden önemlisi hikmet için kendinize bir kapı aralamış olursunuz.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=643580566093348&id=100013242319421
Akıl, düşünce veya idrak; vakıayı hissetme olgusunun duyu organları vasıtasıyla beyne taşınması ve beynin bu vakıayı ön bilgilerle yorumlamasıdır.
YanıtlaSilAklını kullanan insan; Eşyadaki özellikler ile vakıayı ilişkilendiren insandır.
ŞİRK...: Akide sahih olmayınca, ibadet de sahih olmaz.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=669239123527492&id=100013242319421
Tenkidden ziyade tebliğdir aslolan. Tenkidle vakit öldürmeyi değil, tebliğle vakti yaşamayı önemser dava adamı.
YanıtlaSilhttps://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=778739762577427&id=100013242319421
Şimdinin dünyasını anlayabilmek için, üzerine basabileceğimiz çok sağlam bir zemine ihtiyacımız var. Müslümanlar olarak yeniden radikal temellendirmeler yapmak zorundayız.
YanıtlaSilhttps://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=787182081733195&id=100013242319421
Bir agnostiği anlamak...
YanıtlaSilhttps://t.co/16eto5qdh3
Deizm REKOR Seviyede..Ateizm yayılıyor Sebebi ?
Bu videoyu bir Müslümanın yapması lazım...!
İnsan arzı imarla mükelleftir
ALGILAMALAR DÜZELMEDEN ORTAM DÜZELMEZ.
KAİDELER....DÜNYA'YA KÖKLÜ ÇÖZÜM...
https://t.co/IS9ZAoJbox
Beyin Tanrısal Bir Parçacık!
YanıtlaSilhttps://t.co/TapyHgwzBv
Bu kâinat ve yaratılan hiçbir şey Allah’ın parçası değildir.
Allah adına...
Allah yarattığı her şeyin matamatiğini yapmış. sende yapmak zorundasın.
kaidelerle sağlama yapacaksın.
ÖVMEK VE YERMEK. ÖLÇÜ
https://t.co/FvLzNmn457
Ruh zehirlenmesinin tedavisi oldukça güç, hatta bazı ahvalde âdeta imkânsızdır.
YanıtlaSilZehir de yılanın ağzında, panzehir de. İnsan da öyle; zehir de dilinde, panzehir de..
ZEHİRLENMİŞ VE ZEHİRLENMEYE DEVAM EDEN TOPLUM.
https://t.co/d4SfvCD1Ql https://t.co/PzRAy6WFDP
Sessizlik Hastalıktır
YanıtlaSilinsanın derdini anlatabileceği yeterlikteki kelimeler henüz insanlık tarafından icat edilemedi
Uzaktan bakınca ne kadar da aynı, yaklaşınca ne kadar da farklıyız?
İnsanı yüceltmiyorsanız bari alçaltmayın. Ya hayır söyleyin ya da susun
https://t.co/7RXo5KlRWn
İnsanlığın kurtuluş istikameti
YanıtlaSilVakıanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir
Bunun için de “eşyayı” tüm özellikleri ile tanımaya çalışmak,aklın çalışması ve düşünebilmesinin ürün serd edebilmesin de ön şarttır.
Fıtri, doğal alanlarımıza dönmeliyiz.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=190218198096256&id=100013242319421